Kayıt Teknikleri

Kayıt Teknikleri



Kayıt işlemini şöyle tanımlayabiliriz: İşlenmiş bir sesi herhangi bir kayıt ortamına (bant, CD, zip drive, hard disk, floppy disk v.b.) aktarmak. Bu işlemin doğru olarak yapılması o kadar önemli ki, tarihe geçecek çalışmanızın fark edilmemesini veya sıradan bir besteyi dünya çapında popüler olmasını sağlayabilir.

Cihazlar, bunların doğru ayarlanması, parçanın mikslenirken kullanılan monitörlerin ses şiddetine kadar pek çok faktör kayıt işlemini temelden etkiler. Aşağıda vereceğim bazı ipuçları ile kayıtlarınızı belki biraz daha iyi yapabilirsiniz. Ya da bu bilgiler ışığında kendi yöntemlerinize ulaşabilirsiniz. Buyurun bakalım...

Evde yapılan kayıtlarla, stüdyoda yapılan kayıtlar arasındaki en büyük fark kayıt kanallarının sayısıdır. Ev kayıtlarında genellikle 4-8 kanallı kayıt sistemleri kullanabilirken, stüdyoda bu sayı 24-32 kanal ve üstüne çıkmaktadır. Son dönemde 16-24 kanallı ev tipi dijital kayıt+mikser üniteleri piyasaya sürüldü ama henüz oldukça pahalılar. Özellikle piyasaya iş yapan yarı-profesyonel müzisyenler bu sistemleri evlerinde kullanıyor.

Az sayıda kayıt kanalınızın varsa son mixinizi yapmadan önce enstrümanlarınızı bir ön mix işleminden geçirmek zorunda kalırsınız. Stüdyoda ise enstrümanlarınızı ayrı ayrı kanallara kaydedebileceğinizden, son mixe kadar rahat rahat çalışabilirsiniz. Profesyonel stüdyolarda kayıt yapmanın getireceği en büyük avantaj kayıt kalitesindeki fark edilir yüksekliktir.

Dinleme/Mixleme Sınırları

Mix sırasında karşınıza sürekli çıkacak iki tür dinleme sınırı vardır. Dinleme sınırının anlamı şudur: Kulak var olan sesi tam anlamıyla duyamaz.

Fletcher Munson Efekti

Birinci dinleme sınırı evde veya stüdyoda yapacağınız bütün mixlerde karşınıza çıkar. Bu sınıra Fletcher Munson Efekti deriz.. Fletcher Munson Efekti basitçe şöyle başlar:

İnsan, alçak frekansları (bas) ve düşük ses seviyesindeki çok yüksek frekansları (tiz) duyamaz.

İnsanoğlu genellikle 20 Hz-20 kHZ (20.000 hertz) frekans aralığındaki sesleri duyabilir. Alçak frekans sesler (250 Hz ve altı) bas frekanslardır. Bass Gitar ve bas seslere sahip davullar (tom tom ve büyük davul) bu frekans sınırlarında karakterlerini ortaya koyar. Çok yüksek frekanstaki sesler (6kHz ve üstü) tiz frekanslardır. Zil gibi enstrumanlar bu frekans aralığında karakteristik özelliklerini ortaya koyarlar. Vokal ve pek çok enstruman aynı yapıdadır. Tiz frekanslar, nefes sesini içeren vokaller gibidir. Orta frekans sesler (250 Hz - 6 kHz) ortasıra (midrange) olarak adlandırılır. Vokal, gitar gibi enstrumanlar karakterlerini bu değerlerde ortaya koyarlar. Aslında hemen hemen bütün enstrumanlarda bu frekans sınırlarında ses bulunur.

Konuşma seviyesiyle gürültülü müziğin çalınma seviyesi arasındaki dinleme farkını karşılaştırmak gerekirse, insanoğlu düşük seviyedeki bas frekansları 64 kez daha zor duyabilir. Çok yüksek frekansları ise 16 kez daha zor duyabilir. Bu karşılaştırma ortasıra’ya (midrange) göre yapılmıştır.

Bu nedenle mix yaparken kullandığınız volume düzeyinin değişimi yaptığınız işte büyük farklılıklar yaratacaktır. Bu konuda bir yargıda bulunmak çok zor. Örneğin ne kadar bas miks için doğru miktardır bir ölçüsü yok. Son dinleyiciler bulundukları yerin koşullarına, yaptıkları işe, duygusal hallerine göre yaptığınız son mixi farklı volümlerde dinleyeceklerdir.

Mix hakkında bir yargıya varmanın en doğru yöntemi parçayı farklı volümlerde dinlemektir. Parçanın doğru mixini elde etmek için yüksek ve düşük volümlerde uç noktaların arasında denemeler yapmalısınız. Çalışırken volümü belli bir seviyede tutmak iyi değildir. Sesleri bir gün çok iyi algılarken, ertesi gün berbat olduğu hissine kapılabilirsiniz.

Herhangi bir kaydı bir dakika boyunca yüksek volümde dinleyip hemen ardından oldukça düşük volümde dinleyerek Fletcher Munson etkisini kendi üzerinizde deneyebilirsiniz. Mix düşük volümde dinlendiğinde basları duymakta zorluk çektiğinizi farkedeceksiniz.

Maskeleme

İkinci dinleme sınırı 24 ya da daha fazla kanala sahip stüdyo teknisyenlerinden çok özellikle evlerinde sınırlı kanala kayıt yapanları etkiler. Bu dinleme sınırlamasına maskeleme denir. Basitçe şöyle oluşur:

Benzer frekanslara sahip iki sesten birisi diğerinden azıcık yüksek volümlü olduğunda düşük sesi duyamazsınız.

Parçanın içindeki her enstruman tek başına dinlendiğinde her enstruman ayrı ayrı duyulur. Ama mixli halinde dinlerken maskeleme etkisinden dolayı bazı sesleri duyamazsınız.

Enstruman bir nota çaldığında akordlanmış frekansı ve akordlanmış frekansın katlanan dalgalarını ortaya koyar. Piyanoda orta C’da bir A notasına basalım. Bu 440Hz de akorlanmış bir ses oluşturur. Fakat piyano bunun yanında 880 Hz, 1320 Hz, 1760 Hz, 2200 Hz, 2640 Hz ve ötesindeki frekansların da katlanan enerjisini ortaya koyar. Bu katlanmış enerjiler “harmonikler” olarak adlandırılır. Değişik harmoniklerin enerji seviyeleri enstrumanın tonunu ortaya koyar. Bu bir piyano ve bir enstrumanın aynı notayı farklı tonlarda ortaya koymasının temel prensibidir.

Bir enstruman diğer enstrumanlarla birlikte çalındığında bazı harmonikler maskelenir. Bu enstrumanın tek başına dinlenmesiyle, diğer enstrumanlarla birlikte dinlenmesi arasındaki ses farkını yaratır.

Stüdyo teknisyenleri, ev kayıtçılarına oranla çok büyük bir avantaja sahiptir. Çünkü onlar mix sırasında bütün enstrumanları tek tek duyabilirler. Enstrumanın tonunu diğer enstrumanlarla birlikte çalındığında en iyi sonucu verecek şekilde ayarlayabilirler. Ev kayıtçıları bütün enstrumanları kaydetmeden önce mix yapmaya kalkışırlar. Bütün enstrumanların katılımı sağlanmadan yapılan mixten iyi sonuç alınamaz. Bu özellikle rock gruplarında gerçekleşir; parçanın kaydından sonra birkaç gitarın eklenmesi durumunda ortaya çıkar.

Orta dizi bir enstruman olan gitar kaydı üstüne ekleme yapılırsa, ilk gitar kayıdının boğuk kalmasına veya zor duyulmasına yol açar. Eklenecek yeni gitarlar çalımları, daha önce yapılmış kayıttaki bas, vokal, synth ve hemen hemen bütün enstrumanları örter. Bütün enstrumanlar hep birlikte mikslenirken bunların ayarlanması oldukça zordur.

Kurtarma Ekolizasyonu


Ekolayzır, frekans alanlarının sinyal seviyesini yükseltip azaltabilen cihazlardır. En basit ekolayzırlar pekçok müzik setinde bulunan bas ve tiz kontrolleridir. Bas ayarı 250 Hz altındaki sinyallerin seviyesini azaltıp çoğaltır. Tiz ayarı ise 6 Hz üstündeki sinyallerin seviyesini etkiler.

Müzik setinizde bas ve tiz düğmeleriyle sesin tonunu ayarlarken bazı enstrumanların harmoniklerini arttırırsınız ve kimi zaman da diğer enstrumanların frekans ayarlarıyla oynarsınız.

Mix sırasında enstruman seslerini ekolize ederken özellikle maskeleme olarak adlandırdığımız ikinci dinleme sınırlamasının etkisi altında kalırsınız.

Profesyonel ve Ev Tipi Ekolayzırlar

Profesyonel stüdyolarda farklı ayarlarda pek çok ekolayzır kullanımı vardır. Bunlar genellikle 4 banddır, yani aynı anda 4 frekansın ayarlanabildiği sistemlerdir. Frekans cetvelinde en önemli olanı orta frekanslardır.

En son model pahalı mikserler ve kayıt edici+mikser üniteleri bireysel enstrumanların tonlarını ayarlamak için sadece bas ve tiz kontrollere sahiptir. Bu tip üniteler evde profesyonel tını elde edebilmek için yeterli olanağı sağlayacak özelliklere sahip değildir.

Etraftaki birsürü çok ucuz üniteden birazcık daha pahalı mikser ve kayıt edici+mikser ünitesi her kanal için ayrı ayrı “çok geniş ayar olanağı veren” orta seviye ekolayzır desteğine sahiptir. Bu ayar olanağı profesyonel mikserlerde hazırlananlara çok yakın sonuçlar elde edebilmemizi sağlar. Geniş spektrumlu ortadeğer frekans kontrolü, frekans cetvelinin ortasındaki frekansların ayarlanabilmesini sağlar. Diğer ortadeğer ayar potlarıyla bunların değerleri daha arttırabilir veya tamamen kesebilirler.

Ev tipi ekolayzır kontrolleri

Profesyonel ve üst düzey ev tipi kayıt cihazları en azından ortadeğer ekolizasyonlar için 2 pota sahiptir.

İlki frekans potudur. Frekans potu “merkez frekans”ı baz alarak frekansı en yüksek ve en düşük değerler arasında ayarlama yapar. Standart ev-kayıt cihazlarının merkez frekansları 250Hz-5kHz arasında değişkenlik gösterir.

Profesyonel mikserlerin frekans potları stüdyo teknisyenlerinin ses ayarlarını tam olarak yapabilmeleri amacıyla ayrıntılı olarak etiketlenmiştir. Ev tipi kayıt cihazlarının etiketlenmesi ise genellikle biraz daha detaysızdır. Çoğunlukla potun ayarlayabildiği en üst ,en alt ve orta (flat) değerler yazılmıştır.

İkinci kontrol ise miktar potudur. Birinci potla ayarlanan frekansın sinyal gücünü arttırmaya veya azaltmaya yarar. Profesyonel ekolayzırlarda bunun dB ayarı olarak yazıldığını görürsünüz. Bir dB yaklaşık olarak, duyulabilen sesteki en küçük değişimleri gösterir ve +6 dB sinyal gücünün iki kat daha fazla olduğunu gösterir. 12 dB ise merkez frekansın sinyal gücününü 4 kat daha güçlenmesi demektir.

Ev tipi kayıt cihazlarında genellikle değer potu etiketlenmemiş, sadece kullanıcının daha önceki ayarlarını elde edebilmesi için çizgilerle desteklenmiştir.

Ekolayzırlardaki "HF" kontrolü (High Frequency) 10 kHz ve üstündeki enerjiyi arttırmaya ve azaltmaya yarar. Bunu yapan tek pot miktar potudur. "LF" kontrolü (Low Frequency) 100 Hz ve altındaki enerjinin arttırılması veya azaltılmasını sağlayan pottur. Bunu ekolizasyonun miktarını ayarlayan pot yapar.

Ev Kayıtçılarının Meydan okuması

Bir enstrumanın, diğerinin sesini maskelemesi etkisi dolayısıyla bütün enstrumanların duyulabilmesi için ekolayzing yapılması en iyi uygulamadır. Her durumda ev kayıtçıları bütün enstrumanları duymadan mix yapmak zorundadırlar.

Ev kayıtçıları diğer enstrumanlarla mixlemeden önce enstrumanların tınısı nasıl olmalı diye kulaklarını eğitmek-geliştirmek zorundadırlar Enstrumanların tınısını kendi başlarına en iyi sonucu verecek şekilde ayarlayabilirsiniz. Sonra bunları birleştirirsiniz. Maskeleme mixinizi ezik ve silik bir tınıya sokabilir. Bu enstrumanların doğal tınısını azaltır ve böylece diğer enstrumanların içinde belirginleştirebilirsiniz.

Bu özellikle bas ve vokalller için geçerlidir. Tipik olarak bass gitar orta seviyede çıkışlar yapar ve tellerin tınısı mix’te iyi bir hava verir. Bass tek başına dinlendiği zaman genel eğilim üst düzeyde doygunluk verdiğidir. Bass diğer enstrumanlarla mixlendiğinde %90 kaybolur. Ses (vocal) genellikle en üst düzeyde olmalı. Sesi inceltmek, diğer enstrumanlarla birlikte çalarken iyi sonuç verir.

Gitar ekolizasyonunda, 2.5 kHz frekans değeri sık sık yükselir ve gitar sesine yükselen çıkışlar sağlar. Eğer 2.5 kHz de 3 gitarı birden yüklerseniz gitarlardan birinin diğerinin sesini örteceğinden emin olabilirsiniz. Bu durumdaki doğru uygulama farklı gitarlarda azıcık farklı frekanslar kullanmaktır, 2.5 kHz, 4 kHz ve 5 kHz gibi.

Tavsiye edilen ekolizasyon ayarları

Yılların deneyimi ve yapılan hatalardan alınan dersler , ev kayıtlarında nasıl temiz sesler elde edileceği konusunda bize epeyce bilgi birikimi yarattı. Pek çoğumuz profesyonel işler yapmaya başlamak için çok fazla beklemek istemeyiz.

Mix yaparken en çok kullanılan ekolayzing ayarlarını sizler için derledik

Davul:

+9 dB LF

-12 dB MF 400Hz’de

+6 dB HF

Ritm Gitar 1 (En temiz)

+3 dB LF

+6 dB MF 2.5 kHz’de

Ritm Gitar 2

+1.5 dB LF

+6 dB MF 4.0 kHz’de

+1.5 dB HF

Lead Gitar

+6 dB MF 5 kHz’de

+3 dB HF

Lead Vokal

+3 dB MF 3.5 kHz’de

+3 dB HF

Arka Vokaller

+1.5 dB LF

-6 dB MF 3 kHz’de

+3 dB HF

Bass Gitar

+2 dB LF

+4 dB MF 400 Hz’de

Önerilen ayarları uygulamak

Ekolizasyon ayarları iyi kalite mikrofon kullanımı ve bunların doğru yerleşimi ile temelden bağlıdır. Bass için ekolizasyonda enstrumanı doğrudan miksere bağlayarak ve bas frekansın ton ve volüm kontrollerini en sona dayayarak iyi bir sonuç elde edebiliriz..Vokal ekolizasyonunda erkek vokalistler için yaklaşık olarak 20 cm. mikrofondan uzakta durmak gereklidir.

Bu önerileri kesin kurallar olarak görmeyin. Farklı enstrumanlar ve farklı mikrofonlarla farklı sonuçlar elde edersiniz. Özellikle gitarlarda pek çok değişik ayar tipi keşfedebilirsiniz. Çünkü gitarda ve amfilerde ayrıca ton kontrolleri vardır. Bunlara ek olarak farklı gitarlar ve farklı amfilerle de farklı tonlara ulaşırsınız. Bass için ekolizasyon en tutarlı olanıdır. Ne tip ayarlama yaparsanız yapın doğru bir başlangıç için ilk adımı atmışsınız demektir.

Demo Tape

Demo teyp kaydı alınca kayıt ettiğiniz enstrumanların ekolize edilmiş ve edilmemiş hallerini dinleyebilirsiniz. Böylece ekolize edilmiş enstrumanların tınısını dinleyebilir ve yeni ayarlar yapmak için bunları karşılaştırabilirsiniz.

Çok kanallı Analog kayıt ipuçları

Analog kayıt yaparken çok kanallı kayıt edicilerde genellikle teyp hızını en üst seviyeye getiririz. Bu arada gürültü giderici filtreyi (noise reduction) devreye sokarız. Bu uygulamanın sonuçları memnuniyet vericidir. Elbette bunun için ev tipi kayıt cihazınızda ayarlanabilir hız ve gürültü giderici filtre özelliklerinin bulunması gereklidir. Bu durumun bir dezavantajı ise kayıt yaptığınız kasedi standart cihazlarda kullanamaz oluşunuzdur. Yani mutlaka bir başka standart cihaza (dat-cd-md v.b.) master almalısınız.

TDK-SAX-60 ve Maxell XLS-II/60 kasetler yeterli sonuçları veriyor. 60 dakikalıktan daha uzun kaset kullanmayın. Uzun kasetler daha çabuk deforme oluyor, sıkışıyor veya geriliyor.

Bir önemli nokta daha: Dış kanallar (örneğin 4 kanallı cihazda 4.kanal) iç kanallara oranla daha düşük sinyal çıkışı veriyor. Midi tetiklemeli cihazlarda genellikle 4. kanala midi data kaydediliyor bu nedenle.

Veee önemli bir uyarı ! Çok kanallı cihazlarda asla metal kaset kullanmayın. Nedeni çok basit. Metal bantların üzerinde minicik metal partiküller vardır. Bunlar kayıt kafasının ömrünü azaltır. Özellikle yüksek hızlı kayıt ve okumalarda kafaya ciddi zararlar verir. Tek neden bu değil. Kaset çalarlarda genellikle özel bir silici kafa vardır. Bu silici kafa metal bant üzerine bias dengesini yazar. 4 ve 8 kanallı analog kayıt edicilerde bu silici kafa yoktur.

Çok kanallı kayıt edicilerde mümkün olan en yüksek seviyede sinyal girdisi ayarlayın. Böylece çok kanallı kayıt edicilerin göreceli olarak zayıf preamfilerindeki olası gürültüleri örtmüş olursunuz.

Buraya kadar sabırla okuduysanız iyi yoldasınız demektir. Umarım kendinize uygun çıkarımları yapabilirsiniz.

Evinizdesiniz... Müzik üretiyorsunuz ve bunu en ucuz biçimde kayıt ortamına aktarmak istiyorsunuz.

Müzikle uğraşıyorsanız ve fazla paranız yoksa size tavsiyemiz hemen bir 4 kanallı portatif stüdyo (kayıt ünitesi ve basit mikseri üzerinde bulunan cihazlar) edinin.
4 Kanallı kaset kayıt eden portastüdyolar bir müzisyen için en faydalı aletlerden biridir. Bunlar müziğinize hakim olmanıza yardımcı aletlerdir.

Çalışmalarınızda ilhamınızın ürünlerini bu cihazlarla örnekleyebilirsiniz. Diğer gruplarla yardımlaşabilir, stüdyo kaydı öncesi prova zamanınızı kısaltabilirsiniz. Eserlerinizin demo kayıtlarını yapabilirsiniz. Bu demoyla parçalarınızı pazarlayabilirsiniz. Ve bu sistemi kaliteli bir mikrofonla birlikte oldukça hesaplı fiyatlara edinebilirsiniz.

Çalışmalarınızı yaptığınız kayıttan izlerken eksiklerinizi ve hatalarınızı anlayabilirsiniz. Yeni arayışlar için kafanızda değişik fikirler oluşabilir.

Ayrıca 4 kanallı portatif stüdyonuzda, hoşlandığınız, tarzı size uyan albümlere eşlik etme ve kendinizi geliştirme şansınız da var. İster piyasadan aldığınız albümlerle, isterseniz müzik dükkanlarında satılan eğitim kasetleriyle bu çalışmayı yapabilirsiniz. 4 kanalın ilk ikisini okuma konumuna getirdiğinizde herhangi bir piyasa kasetini stereo dinleme şansına sahip olursunuz. Elbette teyp hızını standartta tutmak koşuluyla. Diğer iki kanala da kendi performansınızı kaydedebilirsiniz.

Bunun yanında kendi çalışmalarınızı overdub denilen üstüste kayıt işlemiyle zenginleştirebilir ve basit demo kayıtlarınızı yapabilirsiniz. 1.kanala ritm gitar, 2. kanala bass, 3.kanala tercihinize göre, vokal/bass veya diğer bir enstrumanı ,4.kanal da basit bir org kullanarak loop ritm kaydedebilirsiniz. Kaset kullanan portatif stüdyolarda 1 ve 4.kanala alçak frekans kayıtlar yapmayın yani bass gibi. Bir miktar kayıp oluyor. Ayrıca ritm veya solo çaldığınız kanallara aynı anda vokal kaydı yaparsanız bir kanal kazancınız olur ve bu kanalı bir başka işlemde kullanabilirsiniz. Üst üste kayıt yaparken, diğer kanalları kulaklıkla dinlemeniz gerektiğini söylememize gerek yok herhalde. Yoksa feedback sorunları yaşar ve diğer kanal kayıtlarının, her kanala sızmasına neden olursunuz.

Kaset üzerine kayıt yapan bu portatif stüdyoların bir gömlek ileri modellerinde gürültü kesici ses filtreleri, değiştirilebilir teyp hızı, kanal EQ ayar olanakları, midi tetiklemesi, punch in/out (parçanın istenilen bir bölümüne giriş/çıkış noktası vererek kayıt yapabilme) gibi birtakım özellikler bulunuyor. Evde tek başına kayıt yaparken bu özellikler epeyce yararlı oluyor.

Grup elemanları ile sık sık bir araya gelemiyorsanız 4 kanallı portastüdyolar size bu açığı kapattıracaktır. Herkes kendi partisyonunu farklı bir kanala kaydederse, diğer elemanlar tek başlarına prova yapabilir ve grup tekrar bir araya geldiğinde ciddi bir zaman kazancı sözkonusu olur.

Bu tür sistemlerin pek çok kısıtlaması olmasına rağmen başarılı binlerce müzisyen projelerini bu cihazlarda geliştirdi. Prodüktörlere dinletmek için küçük stüdyolara girip hücum veya demo kayıt yapabilirsiniz. Ama demo kayıtlarınızı yapabileceğiniz böyle ucuz ve basit sistemler uzun vadede sizler için daha yararlı olur.

Günümüzde bilgisayarlar ve digital portatif stüdyo sistemleri giderek ucuzluyor. PC tabanlı bir müzik istasyonu kurmak istediğinizde paranın büyük bölümü kaliteli bir ses kartına ve programa gidiyor. Bu konuyla ilgili ayrıntılı bir yazıyı hazırlıyoruz.
Digital portatif stüdyolar şu sıralar hâlâ 2000 $ seviyesinde. MD, Zip Disk veya Hard Disk üzerine kayıt yapan digital portatif stüdyolar hem kayıt kanalı hem de edit konularında daha geniş olanaklar sağlarken kayıt kalitesinde analog sistemlerde karşılaştığımız aktarma kayıplarını da ortadan kaldırıyor. Ama özellikle alçak frekanslarda analog seslerin doygunluğu arıyorsunuz. Eh o kadar kusur kadı kızında da olur derler. Kanal eq, multi efekt sistemlerini hatta gitar tuner gibi yardımcı unsurları da bünyelerinde barındıran digital sistemler ev kayıtlarında ufkunuzu alabildiğine açacaktır.

Benim kullandığım Tascam 644, 1992 model 4 kanallı analog bir portatif stüdyo sistemi. Özellikle mikser bölümü çok kullanışlı. Midi tetiklemesi, dolby gürültü giderici, ayarlanabilir teyp hızı, 8 ana kanal+8 sub kanal mikseri, punch in/out, prova gibi kayıt seçenekleri, elektronik çaprazlama/sistem hafızası, mekaniği logic kontrollü bir potatif stüdyo. Pek çok ihtiyacımı hâlâ karşılayabiliyor. Şimdi bu kapasitedeki analog sistemleri ikinci el piyasasında çok uygun fiyatlara edinebilirsiniz.

Teyp Kasetlerindeki hıss sesini giderebilmek için dolby NR (gürültü kesici filtre) kullanırken teyp hızını da en seviyeye getirebilirsiniz. Teyp kafasını temiz tutarak ve yüksek kaliteli kaset kullanarak bu sorunları bir ölçüde giderebilirsiniz. Metal kaset kullanmamanızı tekrar hatırlatıyorum.

Kanal kullanımı

Tipik kayıt uygulaması şöyle yapılır:

1.kanala gitarı kaydedin. Sonra 1.kanalı kulaklıkla dinlerken 2.kanala şarkıyı söyleyin. Öncesinde 2 kanal birden kayıt etmişseniz, o zaman 1 ve 2.kanalları kulaklıkla dinlerken 3.kanala şarkıyı söylersiniz. Buna overdub diyoruz. Eğer 4 den daha fazla kanala ihtiyacınız olursa, 1,2 ve 3.kanalları 4.kanala miksleyebilirsiniz. Buna da bounce track diyoruz. Böylece üst üste kayıt işleminizi istediğiniz kadar arttırabilirsiniz. Ama bu durumda banttaki hııss sesi artar ve ses kalitesi düşer, boğuklaşır.
Kanalları bounce yaparak stereo miksleme işini en fazla 1 kez yapabilirsiniz. Bundan daha fazla aktarmada stereo özelliğinden uzaklaşırsınız. Bir diğer yöntem, stereo sistemde, enstrumanların konumlarını (sağ-sol) önceden planlamaktır. Böylece 1,2 ve 3. kanalları sağa yatırdığınız enstrumanlarla miksersiniz; daha sonra da sola yatıracağınız enstrumanların kaydını alabilirsiniz. Üzerinde çalıştıkça kendiniz de yeni prensipler üretebilirsiniz.


Kayıt sıralamasını arka planda kalan enstrumanlardan, öne çıkacak enstrumanlara doğru yaparsanız, bounce işlemlerinde kalite kaybeden sesleri bir ölçüde perdelemiş olursunuz.
Yine benzer frekans seviyesindeki, EQ ayarındaki enstrumanları veya aynı efekti uyguladığınız enstrumanları birlikte ara mix yapın. Bu da son miksinizi yaptığınızda, enstruman seslerinde daha uyumlu görüntü sağlar.
Ayrıca vokalleri en sona bırakıp bounce işlemini uygulamamaya çalışın. Son değişiklikler için size serbestlik sağlar. Son miksinizi yaparken de vokallere istediğiniz efekti uygulamanız ve ses dengelerini değiştirmeniz böylece mümkün olur.

Kayıt yaparken en önemli unsurlardan birisi de kayıt seviyesidir. Temiz bir kayıt için mutlaka VU meter veya ledlerden yapılmış seviye göstergeleri kullanmalısınız. Bazı portatif stüdyolarda bu göstergeler bulunmayabilir. O zaman en azından böyle bir göstergesi olan teyp kullanın. Ses seviyelerinde duyduğunuz ve kayıt ettiğiniz sinyaller arasında fark olabilir. Kullandığınız mikrofon, enstruman, mixer veya bandın kalitesi bu durumu oldukça etkileyen faktörlerdir. Bu nedenle bir deneme kaydı alın ve kulağınıza doğru gelen dengelemeyi yapın. Ses şiddetini gösteren VU meter göstergesinde pik seviyesi (ibrenin en üst volümde vurduğu en üst nokta) kırmızı bölgeye geçmemeli ama o sınır çizgisinin yakınında olmalı. (0d Kayıt sırasında müziğin hafiflediği yerlerde ses seviyesini açmayın. Yapmanız gereken, kayıt ettiğiniz parçanın en üst seviyede çalındığı yerde pik seviyesini ayarlamaktır. Sonrası mixdown işleminde yapılacaktır.

Miksere girdiğiniz enstrumanın seviyesi düşük geldiği zaman trim potuyla yükleme yapabilirsiniz. Bu ayarlamayı yaparken kanal faderlarını (slider) 0 konumuna getirip trim potunu öyle ayarlayın. Yoksa faderın ayar marjlarını kısıtlamış olursunuz.

Eğer ses şiddeti kırmızıyı geçerse seste yırtılmalar (distortion) oluşur. Çok düşük olursa da bantta oluşan hıss sesi enstruman sesini kirletir.

Miksere enstrumanları girdiğinizde kanal giriş sinyalini ayarlayan mic/line seçimini doğru yapmanız gerekir. Elbette mikrofon kullandığınızda mikrofon seçeceksiniz. Ama elektro gitar ve bass gitar girişlerini doğrudan miksere yapacaksanız mic konumunu seçin. Çünkü bu iki enstruman, mikrofonla benzer sinyal karakteristiğine sahiptir. Ancak herhangi bir efekt proccessor üzerinden enstrumanları girdiğinizde yine line seçeneğini seçmeniz daha doğru olur.

Mix Down

Bütün kanal kayıtlarını yaptıktan sonraki aşama parçanın mikslenmiş kaydını almaktır. Buna mix down diyoruz. Parçanın son miksini yaparak başka bir kaset/dat/md/cd gibi ortama kayıt alma işlemi olan mix down, son işlemimiz. Kayıt seviyesine bu noktada da dikkat etmeniz gerekiyor. Ancak burada pik seviyesinin kırmızı çizgiyi azıcık zorlamasına izin verebilirsiniz. Burada sizin yaratıcı gücünüz ve kulağınız önemli bir etkendir. Enstrumanların seviyesini, pan pozisyonlarını, EQ ayarlarını dilediğinizce yapın. Ama vokal ayarında dikkat etmeniz gereken birşey var. Elinizde harmonizerlar, analizerlar, efekt cihazları olmadığını varsayıyorum. (Bunlar için ciddi bir bütçe ayırmanız gerekir) Bu durumda vokali enstrumanlarla harmanlamakta zorluk çekeceksiniz. Şarkı sözleri ya müzik içinde kaybolacak ya da anlamsız bir kopuklukta üstte kalacaktır. Eğer tiz EQ volümünü 1 Khz de bir kıl arttırırsanız vokalleri müzikle harmanlamakta biraz daha iyi sonuç elde edersiniz. (Yani tiz ayar potunu birazcık açın)

Pan ayarlarında müziği taşıyan enstrumanları hiçbir zaman tam sağa veya sola yatırmayın. Yine duvar tabir edilen synth sesleri, yaylıları da tek tarafa yatırmaktan kaçının. İki gitarınız varsa bunları eşit miktarlarda sağ veya sola yatırabilirsiniz. Yine tam olarak yatırmamanız daha iyi sonuç verir. Ana vokali merkezde tutun ve arka vokalleri de yine eşit miktarlarda sağ veya sola yatırabilirsiniz. Davulu da az miktarda sağa veya sola yatırırsanız hoş bir derinlik sağlar.

Mix sırasında otomasyon sistemleriniz olmadığı için belleğinizi ve parmaklarınızı kullanmalısınız. Kaydettiğiniz parçada mutlaka pan değişimleri veya ses seviyesinde ayarlamalar ya da efekt uygulamaları isteyeceksiniz. Birkaç provadan sonra istediğiniz sonucu elde edebilirsiniz. Kendinize işaret noktaları yaratmak için tape counter'ı kullanın. Bazı durumlarda istenmeyen seslerden dolayı kanal sesini tamamen kapatmanız gerekebilir. Köpek havlar, araba geçer, öksürürsünüz v.b. Bir uyarı: Mutlaka provalarınızı da kaydedin bazen iyi sonuç elde edebilirsiniz. "Tüh! Niye kaydetmedim iyi olmuştu " diye hayıflanmaktan kurtulursunuz.

Miks down için Hİ-Fi sistemi olan bir video recorder da kullanabilirsiniz. Nitekim ADAT bu çalışmalardan filizlenmiştir. Bant genişliği daha geniş olduğundan video bantların kayıt kalitesi (analog sistemlerde elbette) teyp bantlarından daha yüksektir. Buradan çoğaltma yaptığınızda daha iyi bir ses kalitesi elde edersiniz.

Diğer bir önemli nokta kayıtlarınızı temiz yapmanızdır. Yani herhangi bir efekt uygulamadan kaydedin. Böylece sonraki mix downlarda farklı yöntemler deneyerek değişik tınılar elde edebilirsiniz.

Eğer müzik setinizde ayrılabilir bir Equalizeriniz varsa bunu kayıtlarınızda kullanabilirsiniz. Önemli bir nokta: Dinleme koşulları farklı olacağı için (bkz Kayıt Teknikleri-1) mümkün olduğunca uç noktalarda equalize ayarları yapmayın. Sizin "ne güzel oldu" dediğiniz bir miksi başka sistemde dinlediğinizde hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Eğer grup halinde çalarak parçanızı kaydetmek istiyorsanız aynı anda birkaç kanala birden kayıt yapmanız ve akustik aletleri (davul, gitar, keman, flüt v.b.) mümkün olduğunca birbirinden yalıtmanız gerekecektir. Örneğin kulaklıkla dinleme sağlayarak (monitoring) farklı odalarda akustik enstrumanları çalabilirsiniz. Ama elektronik aletler kullanıyorsanız grup kaydı yapmanızda teknik bir sorun yaşamazsınız. Tek derdiniz kanal kayıtlarının temiz olmasını sağlamak olmalıdır. Davul kayıtlarınızı önceden çok mikrofonlu yapıp sonra bu kaydı bounce yöntemiyle tek kanala indirgeyebilirsiniz. Eğer biraz zekanızı kullanır iyi bir kanal trafiği planlaması yaparsanız davul kaydınız stereo olabilir. Ama davul kayıtları için en az(!) 3 mikrofona ihtiyacınız olacaktır.

Neye ihtiyacınız var?

4 kanallı bir porta-stüdyo

Shure SM-58 veya SM-57 mikrofon ve mikrofon ayağı

Mikrofon için XLR uçlu kablo (Porta stüdyonuzun mikser girişinde XLR girişiniz yoksa mikrofon kablonuzu XLR-Jak olarak hazırlamalısınız. Bu arada XLR unbalanced olduğu için kablo uçlarının doğru bağlandığından emin olun. Yoksa "niye mikrofondan ses çıkmıyor " diye yırtınır durursunuz.) Yeni tip mikserlerde hem XLR hem de Jak takabileceğiniz yeni bir dişi bağlantı modülü bulunuyor. Yararlı bir buluş. Bu arada mümkün olduğunca fiş adaptörleri kullanmaktan kaçının sinyalinizi kirletme ihtimali var.

Başlamak için bunlar yeterli. Elbette boş teyp kaseti, kulaklık, gitarınız için kablo gibi bir sürü ıvır-zıvıra da ihtiyacınız var, onları saymıyorum.

Bu arada kayıtlarınızı banyoda veya boş bir garajda, kömürlükte, çevrenizdeki metruk bir yapıda yaparak doğal reverb etkisi yaratabilirsiniz. Hamama gitmeyi denemeyin rutubetten cihazları çöpe atarsınız. Üstelik tellakların kurbanı olabilirsiniz.

Sonuç

Bu asgari sistemle ilk kayıtlarınızı yapabilirsiniz. Piyasadaki fiyatlar çok değişken ve pazarlığa açık. Müzik dükkanlarına gitmeden önce müzik sitelerinin ilan sayfalarına bir göz atıp, aranıyor ilanı verin. Bir cihaz bulursanız dikkat etmeniz en önemli unsur, cihazın kafa durumudur. Bunu da çeşitli yöntemlerle test edebilirsiniz. Sakın ha kafasını değiştiririm düşüncesiyle ucuz bile olsa portatif stüdyo satın almayın, elinizde patlar. Eğer ikinci eli "sahibinden" bulamıyorsanız sizi Tünel'e davet ediyorum. Artık orada dükkan sahibinin insafıyla doğru orantılı bir cihaz edinebilirsiniz. Epeyce konsinye bırakıyorlar dükkanlara.
Piyasada ne tip modeller olduğunu da üretici firmaların internet sitelerine gidip bulabilirsiniz. Bu konuda Tascam/TEAC, Fostex, Yamaha, Roland size geniş bir ürün yelpazesi sunuyor.

Elbette paranız oldukça digital sistemlere geçebilir, daha kaliteli mikrofon/lar kullanabilir, kendinize kompresör/limitör, efekt cihazları alabilir, kaliteli monitöring sistemleri edinebilirsiniz. Ama bu kadar yüksek maliyetlere bulaşmadan sizleri digital dünyaya davet ediyorum. Küçücük bir programla bilgisayarınızda kayıt yapabilir ve bunun üstünde istediğiniz cambazlığı uygularsınız. Ayrıca samplerlar, efekt proccessorlar ve pahalı kayıt cihazlarına milyonlarca lira da yatırmanıza gerek kalmaz.

Kayıt teknikleri üzerine yazılarım sürecek. Umarım yararlı oluyordur.

MusicTech dergisinden çeviridir.

(http://muzikdersi.com/md/index.php?option=com_content&view=article&id=250:kayt-teknikleri&catid=95:stuedyo-ve-programlar&Itemid=279)



|

0 yorum:

Yorum Gönder

Telif Hakkı

Creative Commons License
Elektronik Musiki by is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 3.0 Unported License.
Based on a work at elektronikmusiki.blogspot.com.
Permissions beyond the scope of this license may be available at http://elektronikmusiki.blogspot.com/.